Çocuklarda mide-barsak enfeksiyonları, “gastroenterit” denilen, karın ağrısı, kusma, ishal ve ateş ile ortaya çıkan mide ve barsak iltihabına neden olur. Mide ve barsak enfeksiyonlarında ana bulgu ishaldir ve bulantı, kusma, ateş ve karın ağrısı ishale eşlik eder. Bu enfeksiyonların neden olduğu gastroenteritlere en sık virüsler, bakteriler ve bazen de parazitler neden olur.
En sık etken tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de virüslerdir.Virüsler içinde de Rota virüs, mide ve barsak enfeksiyonları sonucu ortaya çıkan gastroenteritin en sık nedenidir. Rota virüs, tüm dünyada her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir virüstür. Birçok kişide rotavirus ishali selim seyrederken özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki çocuklarda ölümcül seyretmesi nedeni ile önemli bir halk sağlığı problemidir. Özellikle ince bağırsakları etkileyip, sıvı ve elektrolit emilimini bozarak vücuttan ciddi sıvı kaybına neden olur. Virüslerle oluşan gastroenteritler en sık kış aylarında ve özellikle Ocak ve Şubat aylarında görülmekle birlikte, yılın her döneminde ishaller ortaya çıkabilir. Anneden geçen koruyucu maddelerin 5 ay civarında azalarak kaybolması ve ek gıdalara geçiş dönemi nedeni ile 6-24 ay arası çocuklarda, anne sütü almayan bebeklerde viral gastroenteritler sık görülür. Rota virüs dışında Norwalk ve Kalisi virüs enfeksiyonları da virüslere bağlı mide-barsak enfeksiyonlarına neden olabilir. Ancak bu virüsler büyük çocuklarda ve erişkinlerde daha sık görülür. Uzamış viral gastroenteritlerde, yani ishal 14 günden daha uzun sürerse, etken genellikle adeno virüslerdir.
Bakterilere bağlı mide-barsak enfeksiyon etkenleri içinde en sık karşılaşılan mikroplar Koli baisli, Şigella, Salmonella, Kolera, Kampilobakter ve Yersinia’dır. Koli basisli, bakterilere bağlı ishallerin en sık nedenidir. Ani gelişen sulu ishal ve kramp şeklinde karın ağrısı ile ortaya çıkar. Altı aydan küçük bebeklerde huzursuzluk ve beslenme güçlüğünün eşlik ettiği sarı-yeşil renkli, kansız ve sümüksüz, iltihap hücresi (lökosit) içermeyen dışkı ile karakterizedir. Bbazı tipleri kanlı ishale neden olabilir. Basilli dizanteri etkeni olan Şigella ile oluşan bakteriyel gastroenteritlerin en tipik özelliği kalın barsağın son bölümlerinde oluşturduğu yaralar (ülserler) nedeni ile ortaya çıkan kanlı ishal, karın ağrısı ve havale geçirmedir. Tedavi edilmeyen akut vakalar 1-4 hafta süreyle bakteriyi kakayla çıkarırlar ve hastalığın yayılmasına neden olurlar. Salmonella enfeksiyonları çocuklarda gastroenterite neden olduğu gibi aynı zamanda gıda zehirlenmeleri ve tifoya da neden olur. Bu bakteriler ince barsağın son kısmı ile kalın barsağın ilk kısımlarına yerleşir ve barsakta çoğalırlar. En sık yaşamın ilk bir yılı içinde görülür. Bulantı, kusma, kramp tarzında karın ağrısı, ateş ve sulu ishale neden olur. Kaka genellikle kanlı değildir ve az miktarda iltihap hücresi görülebilir. Sağlıklı çocuklarda 2-7 günde kendiliğinden iyileşebilir. Yenidoğan ve 3 ayın altındaki bebeklerde ve vücut direncini düşüren ciddi hastalıklar ve ilaçlar kullananlarda ise ağır enfeksiyonlara neden olabilir. Kolera, çok şiddetli ishallere neden olan bir mide-barsak enfeksiyonudur. Ağır sıvı kaybı nedeniyle ölümlere neden olabilir.
Mide-barsak enfeksiyonlarına neden olan parazitler içinde amipli dizanteri etkeni olan Entamoeba histolitika, kalın barsağı etkiler ve kanlı ishale neden olabilir. Amipli dizanteri, ani başlayan karın ağrısı, sık ve çok miktarda sulu veya yarı sulu dışkılama ile şlar. Kolit yani kalın barsak iltihabı gelişirse kakada bol kan ve mukus bulunur. Diğer sık görülen parazit olan Giardia lamblia, oniki parmak bağırsağı ve safra yollarına yerleşir. Yağlı, sarı renkli ve köpüklü ishale neden olur.
Mide-barsak enfeksiyonları, fekal-oral yolla yani bakteriyi taşıyan kişinin kakası ile temas eden kişilerin elleri ve yedikleri ile mikrobu ağız yoluyla alması ile bulaşır. Bu enfeksiyon etkenlerini taşıyan kişinin dışkısıyla, yiyecekler ve eller aracılığıyla bulaşırken, kapı kolları, telefonlar, yuvalar, oyuncaklar da enfeksiyonun yayılmasında rol oynayabilir. Bu nedenle mide-barsak enfeksiyonlarından korunmanın en önemli yolu el yıkamak ve hijyen kurallarına uymaktır.
Karın ağrısı, ateş, kusma ve ishal şikayetleri ile gelen bir çocukta öncelikle akla mide-barsak enfeksiyonlarının neden olduğu gastroenterit gelmelidir. Tanıda kakada iltihap ve kan hücrelerinin varlığının ve yine kakada mide-barsak enfeksiyonuna neden olan mikropların araştırılması, vücutta genel olarak iltihap varlığını gösteren kan tetkikleri, sıvı kaybının neden olduğu önemli elektrolitlerin kayıpları mutlaka bakılmalıdır.
İshal ve kusma mide-barsak enfeksiyonlarının en önemli bulgularıdır ve bu yolla çocuklarda hayatı tehdit eden sıvı kayıpları meydana gelir. En önemli tedavi hastaların kayıplarının derecesine ve içeriğine göre gerekli sıvının eksiksiz ve acilen yerine konmasıdır. Özellikle küçük çocuklarda ve bebeklerde bu çok daha önemlidir. Ciddi sıvı kayıplarında hastanede yatarak tedavi gerekirken hafif sıvı kayıplarında evde tedavi yeterli olabilir. Virüslere bağlı enfeksiyonlarda antibiyotik tedavisi gerekmezken, bakteri ve parazitlerin oluşturduğu enfeksiyonlarda antibiyotik tedavisi gereklidir. Bağırsak hareketlerini etkileyerek ishali durduran ilaçlar çocuklarda kesinlikle kullanılmamalıdır. Çocuklarda mide-barsak enfeksiyonlarından korunma tedaviden daha önemlidir. Yapılan çok sayıda bilimsel çalışmada diğer birçok yararının yanında anne sütünün bu enfeksiyonlardan korunmada çok önemli olduğu saptanmış, uzun süre anne sütü alan çocuklarda almayanlara göre mide-barsak enfeksiyonunun çok az sayıda ortay çıktıpı ve olanlarda da daha hafif seyrettiği görülmüştür. Son yıllarda Rota virüs aşısı bulunmuş olup koruyuculuğu çok yüksektir. Dünyada ve ülkemizde yaygın olarak kullanılmaya başlanmış ve çok başarılı sonuçlar alınmıştır.
En sık etken tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de virüslerdir.Virüsler içinde de Rota virüs, mide ve barsak enfeksiyonları sonucu ortaya çıkan gastroenteritin en sık nedenidir. Rota virüs, tüm dünyada her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir virüstür. Birçok kişide rotavirus ishali selim seyrederken özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki çocuklarda ölümcül seyretmesi nedeni ile önemli bir halk sağlığı problemidir. Özellikle ince bağırsakları etkileyip, sıvı ve elektrolit emilimini bozarak vücuttan ciddi sıvı kaybına neden olur. Virüslerle oluşan gastroenteritler en sık kış aylarında ve özellikle Ocak ve Şubat aylarında görülmekle birlikte, yılın her döneminde ishaller ortaya çıkabilir. Anneden geçen koruyucu maddelerin 5 ay civarında azalarak kaybolması ve ek gıdalara geçiş dönemi nedeni ile 6-24 ay arası çocuklarda, anne sütü almayan bebeklerde viral gastroenteritler sık görülür. Rota virüs dışında Norwalk ve Kalisi virüs enfeksiyonları da virüslere bağlı mide-barsak enfeksiyonlarına neden olabilir. Ancak bu virüsler büyük çocuklarda ve erişkinlerde daha sık görülür. Uzamış viral gastroenteritlerde, yani ishal 14 günden daha uzun sürerse, etken genellikle adeno virüslerdir.
Bakterilere bağlı mide-barsak enfeksiyon etkenleri içinde en sık karşılaşılan mikroplar Koli baisli, Şigella, Salmonella, Kolera, Kampilobakter ve Yersinia’dır. Koli basisli, bakterilere bağlı ishallerin en sık nedenidir. Ani gelişen sulu ishal ve kramp şeklinde karın ağrısı ile ortaya çıkar. Altı aydan küçük bebeklerde huzursuzluk ve beslenme güçlüğünün eşlik ettiği sarı-yeşil renkli, kansız ve sümüksüz, iltihap hücresi (lökosit) içermeyen dışkı ile karakterizedir. Bbazı tipleri kanlı ishale neden olabilir. Basilli dizanteri etkeni olan Şigella ile oluşan bakteriyel gastroenteritlerin en tipik özelliği kalın barsağın son bölümlerinde oluşturduğu yaralar (ülserler) nedeni ile ortaya çıkan kanlı ishal, karın ağrısı ve havale geçirmedir. Tedavi edilmeyen akut vakalar 1-4 hafta süreyle bakteriyi kakayla çıkarırlar ve hastalığın yayılmasına neden olurlar. Salmonella enfeksiyonları çocuklarda gastroenterite neden olduğu gibi aynı zamanda gıda zehirlenmeleri ve tifoya da neden olur. Bu bakteriler ince barsağın son kısmı ile kalın barsağın ilk kısımlarına yerleşir ve barsakta çoğalırlar. En sık yaşamın ilk bir yılı içinde görülür. Bulantı, kusma, kramp tarzında karın ağrısı, ateş ve sulu ishale neden olur. Kaka genellikle kanlı değildir ve az miktarda iltihap hücresi görülebilir. Sağlıklı çocuklarda 2-7 günde kendiliğinden iyileşebilir. Yenidoğan ve 3 ayın altındaki bebeklerde ve vücut direncini düşüren ciddi hastalıklar ve ilaçlar kullananlarda ise ağır enfeksiyonlara neden olabilir. Kolera, çok şiddetli ishallere neden olan bir mide-barsak enfeksiyonudur. Ağır sıvı kaybı nedeniyle ölümlere neden olabilir.
Mide-barsak enfeksiyonlarına neden olan parazitler içinde amipli dizanteri etkeni olan Entamoeba histolitika, kalın barsağı etkiler ve kanlı ishale neden olabilir. Amipli dizanteri, ani başlayan karın ağrısı, sık ve çok miktarda sulu veya yarı sulu dışkılama ile şlar. Kolit yani kalın barsak iltihabı gelişirse kakada bol kan ve mukus bulunur. Diğer sık görülen parazit olan Giardia lamblia, oniki parmak bağırsağı ve safra yollarına yerleşir. Yağlı, sarı renkli ve köpüklü ishale neden olur.
Mide-barsak enfeksiyonları, fekal-oral yolla yani bakteriyi taşıyan kişinin kakası ile temas eden kişilerin elleri ve yedikleri ile mikrobu ağız yoluyla alması ile bulaşır. Bu enfeksiyon etkenlerini taşıyan kişinin dışkısıyla, yiyecekler ve eller aracılığıyla bulaşırken, kapı kolları, telefonlar, yuvalar, oyuncaklar da enfeksiyonun yayılmasında rol oynayabilir. Bu nedenle mide-barsak enfeksiyonlarından korunmanın en önemli yolu el yıkamak ve hijyen kurallarına uymaktır.
Karın ağrısı, ateş, kusma ve ishal şikayetleri ile gelen bir çocukta öncelikle akla mide-barsak enfeksiyonlarının neden olduğu gastroenterit gelmelidir. Tanıda kakada iltihap ve kan hücrelerinin varlığının ve yine kakada mide-barsak enfeksiyonuna neden olan mikropların araştırılması, vücutta genel olarak iltihap varlığını gösteren kan tetkikleri, sıvı kaybının neden olduğu önemli elektrolitlerin kayıpları mutlaka bakılmalıdır.
İshal ve kusma mide-barsak enfeksiyonlarının en önemli bulgularıdır ve bu yolla çocuklarda hayatı tehdit eden sıvı kayıpları meydana gelir. En önemli tedavi hastaların kayıplarının derecesine ve içeriğine göre gerekli sıvının eksiksiz ve acilen yerine konmasıdır. Özellikle küçük çocuklarda ve bebeklerde bu çok daha önemlidir. Ciddi sıvı kayıplarında hastanede yatarak tedavi gerekirken hafif sıvı kayıplarında evde tedavi yeterli olabilir. Virüslere bağlı enfeksiyonlarda antibiyotik tedavisi gerekmezken, bakteri ve parazitlerin oluşturduğu enfeksiyonlarda antibiyotik tedavisi gereklidir. Bağırsak hareketlerini etkileyerek ishali durduran ilaçlar çocuklarda kesinlikle kullanılmamalıdır. Çocuklarda mide-barsak enfeksiyonlarından korunma tedaviden daha önemlidir. Yapılan çok sayıda bilimsel çalışmada diğer birçok yararının yanında anne sütünün bu enfeksiyonlardan korunmada çok önemli olduğu saptanmış, uzun süre anne sütü alan çocuklarda almayanlara göre mide-barsak enfeksiyonunun çok az sayıda ortay çıktıpı ve olanlarda da daha hafif seyrettiği görülmüştür. Son yıllarda Rota virüs aşısı bulunmuş olup koruyuculuğu çok yüksektir. Dünyada ve ülkemizde yaygın olarak kullanılmaya başlanmış ve çok başarılı sonuçlar alınmıştır.
0 yorum:
Yorum Gönder