-->

İştahsızlık



1-Günümüzde birçok ebeveynin problemi çocuklarda iştahsızlık. Çocuklar neden iştahsızlık yaşar?
İştahsızlık, küçük çocuğu olan pek çok ailenin sorunudur. Az yemek yediğini düşünen çocuklarının arkasından elinde kaşıkla koşan anne görüntüsü çok sık rastlanan bir durumdur. Her az yiyen çocuk iştahsız değildir. Benim çocuğum yemiyor diyen ailelerin bebeklerine baktığımızda bazı bebeklerin kilosunun yaşına göre normal olduğu saptanmaktadır. Öncelikle bir çocuğa iştahsız tanısı doktor incelemesiyle konmalıdır. İştahsızlığın birçok nedeni vardır. Ancak genel olarak organik ve psikolojik nedenler olarak iki ana gruba ayrılır. Organik nedenli iştahsızlık, bir hastalığın bulgusu olarak ortaya çıkar. Herhangi bir fiziksel problem olmadan meydana çıkan iştahsızlık ise psikolojik kökenli veya çocuğun beslenmesi ile ilgili yapılan uygulama hatalarından dolayı ortaya çıkan iştahsızlıktır. Bazı hormonal hastalıklar, sindirim sistemi hastalıkları (reflü, gastrit, kolit, kabızlık, çölyak hastalığı gibi), anemi, böbrek, idrar yolları, karaciğer ve kalp gibi organların kronik hastalıkları gibi durumlarda iştahsızlık ilk belirti olarak karşımıza çıkabilir.
2-Hangi vitamin destekleri ile bu sorun giderilebilir?
Vitamin ve mineral eksikliklerinin hemen hemen hepsi çocukluk ve özellikle küçük bebeklerde iştahsızlık ve bunun sonucunda da kilo alamama sorunu ile karşımıza çıkar. Başta demir ve çinko gibi mineraller ile folik asit ve B12 vitamin eksikliği durumlarında bunların dışarıdan verilmesi ile iştahszılık düzeltilebilir. Ancak bunları dışında diğer iştahsızlık nedenlerinin olup olmadığının mutlaka araştırılması gereklidir. İştahsızlığın nedeni tam olarak araştırılıp doğru tanı koymadam gelişigüzel vitamin ve mineral desteği verilmesi çocuğun sağlığı açısından çok olumsuz durumlara yol açabilir.



3- C vitamini, Demir, Çinko, Folik Asit, B12 Vitamini, Üzüm Pekmezi gibi vitaminlerin rölü nedir? Bu vitaminler desteklendiğinde çocuklarda iştahsızlık problemi giderilebilir mi?
Çocuklar hem belirli kimyasal maddeleri oluşturmak hem de başka maddeleri kullanıma sokmak için C vitaminine gereksinim duyar. C vitamini demirin emilmesine yardımcı olmakta da anahtar bir rol oynar. Diyetleriyle yeterli C vitamini almayan çocuklar kemiklerinde zayıflık, kansızlık ve başka tıbbi durumlar geliştirebilirler. C vitamini vücudu bağışıklık sistemimizi güçlendirerek virüs ve bakterilere karşı korur. Çeşitli gıdalar ve maruz kaldığımız çeşitli zararlı maddeler ve toksinler ile çeşitli mikroplar vücudumuzda hücreleri eskiten ve zarar veren oksidan maddelerin üretimine neden olur. C vitamini vücutta en güçlü anti-oksidanlardan (oksidan maddeleri yok eden maddeler) biridir. C vitamini bağışıklık sistemini oluşturan hücreleri de zarar görmekten koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirir ve enfeksiyonlardan korunmayı sağlar.
Vücuttaki pek çok fonksiyonda görev alan çinko, vücuttaki her hücrede bulunur. Özellikle kalp, beyin ve üreme sistemi çinkoya ihtiyaç duyar. Zihinsel fonksiyonlarda, vücudun kendi kendini iyileştirmesi ve yenilemesi gereken durumlarda önemli roller üstlenir. Büyümenin ve cinsel gelişimin normal olmasını, yaraların iyileşmesini sağlar. A vitamini fonksiyonlarında etkilidir. Deri sağlığına yararlıdır. Hem cildin sağlığının korunmasına hem de yanık gibi nedenlerle oluşan hasarların tamir edilmesine yardımcı olur. Enerji üretiminde ve fosforun kemiğe tutunmasında etkilidir. Kemik ve dişlerin yapısında rol alır. Antioksidan özelliği ile hem hücreleri serbest radikallerden korur, hem de hücre zarı ve fonksiyonlarına yardım eder. Bağışıklık sistemine oldukça büyük destek verir. Kış aylarında soğuk algınlığı ve gribe karşı oldukça etkili olan çinko, bakterilere ve virüslere karşı direnci arttırır, dış enfeksiyon etkenlerine karşı antikor üretimine katkıda bulunur. Aşıların etkilerini göstermesinde yardımcıdır. A vitamininin kimyasal bileşimini harekete geçirir ve mikrop öldürücü etkisi vücuttaki aknelerin kaybolmasını sağlar. Hücre yenilenmesinde payı olduğu için cildi güzelleştirerek el tırnaklarını sertleştirir, nörodermitisi ve uçukları hafifletir. Ayrıca saç dökülmesi üzerinde olumlu etkileri vardır. Hücre büyüme ve bölünmesi, seksüel olgunlaşma ve üreme, karanlığa adaptasyon ve gece görme, yara iyileşmesi, vücut bağışıklığı, tat ve muhtemelen koku alma duyumunun tamlığı gibi fizyolojik fonksiyonların gerçekleşebilmesi için vücudumuz çinkoya bağımlıdır.

Demirin vücudumuzdaki en önemli görevi hemoglobin yapımıdır. Hemoglobin kanımızdaki alyuvarlarda bulunur ve oksijen taşıma işlemini yapar. Alyuvarlar da buradan aldıkları oksijeni dokulara taşırlar ve dokuların çalışmaları için gereken oksijen taşınmış olur. Demir sağlığın sürdürülebilmesinde görev alan protein ve enzimlerin tamamlayıcı bir parçasıdır. İnsanlarda demir, oksijen taşınmasında yer alan proteinlerin zorunlu bir bileşenidir. Hücre gelişiminin ve çeşitlenmesinin düzenlenmesinde zorunludur. Demirin yetersiz alımı oksijenin hücrelere ulaştırılmasını kısıtlar. Demirin vücutta yaklaşık üçte ikisi hemoglobinde bulunur ve kırmızı kan hücrelerindeki proteine bağlanarak dokulara oksijen taşır. Küçük oranlarda demir miyoglobinde bulunur ve kaslara oksijen taşınmasını temin eder. Düşük oranlarda da enzimlerde bulunur, bunlar da vücudun tüm işlevlevlerini sağlayan biyokimyasal reaksiyonlara yardım ederler.



Hayvansal gıda alınmadığında B12 vitamini eksikliğinin etkileri kolaylıkla oluşur. Özellikle tam vejetaryen anne çocuklarında doğumdan itibaren eksiklik belirtileri ortaya çıkar. Sinir sistemindeki liflerde hasar oluşur. Bu durum ciddi sorunlara, pernisiyöz anemi denilen bir kansızlığa yol açabilir. Folik asidin eksiklik belirtileri B12 vitamini eksikliğine oldukça benzer. İştahsızlık, kilo kaybı, dilde şişme ve kızarma, ishal, huzursuzluk, enfeksiyonlara yatkınlık ve kalp çarpıntısı gibi çeşitli belirtiler görülebilir.



4-Demir eksikliği,çinko eksikliği gibi durumlar çocuklarda nasıl kendisini hissettirir, hangi hastalıkların temelini oluşturur? Bunun oluşmaması için ne yapmak gerekir?
Demir eksikliğinin çocuklarda ve yetişkinlerde görülen en önemli sonucu kansızlıktır. Kansızlığa bağlı olarak deri ve diğer dokuların renginin solukluğu, saç dökülmesi, kaşıntı, saç ve tırnaklarda çatlamalar görülebilir. Ayrıca kanın oksijen taşıma yeteneğinin düşmesi sonucu halsizlik, yorgunluk, çarpıntı, yaraların zor iyileşmesi, dudak kenarlarında yaralar, yutma güçlüğü ve soğuğa tahammülsüzlük ortaya çıkabilir. İştahsızlık, huzursuzluk ve kilo kaybı özellikle bebeklik çağında en belirgin eksiklik bulgularıdır.
İnsan organizmasının büyüme ve farklılaşma gibi pek çok biyolojik sürecine katkı sağlayan çinkonun eksikliğinde çocuklarda bağışıklık sistemi yeterli derecede etkin olamadığı için vücudun bir çok organında ve işlevlerinde hastalıklar görülebilir. Büyüme ve gelişme geriliği oluşabilir. Ayrıca ergenlik çağında cinsel olgunluğa erişememe, enfeksiyonlara dayanıksızlık, iştahsızlık ve kilo alamama, öğrenme ve dikkat eksikliği, tat alma duyusunda bozukluk, akne, dermatit, saçlarda incelme ve dökülme gibi cilt sorunları yaşanabilir.
Bu minerallerin eksikliklerinin oluşmaması için dengeli ve düzenli beslenmek ve gerektiğinde dışarıdan düzenli bir şekilde alarak eksikliklerini tamamlamak gerekir.



5- Çocuklara iştah artırıcı, kan yapıcı ve enerji veren vitaminler nasıl kullanılmalıdır? Hangi noktalara dikkat etmek gerekir?
Tüm ilaçlarda olduğu gibi, vitamin ve mineral takviyelerinin kullanımında ve seçiminde dikkat edilmesi gerekli olan en önemli konu gereksiz kullanımları ve fazla alındığında oluşabilecek zararları önlemek açısından, doktor kontrolünde kullanılmalarıdır. Genellikle piyasada bu tür ürünler çeşitli vitamin ve minerallerin karışımı şeklinde bulunmalarından dolayı, çinko veya demir takviyesine ihtiyacı olan ancak vitamin desteği gerekmeyen çocuklarda, gereksiz veya fazla vitamin almanın doğuracağı yan etkileri önlemek açısından, sadece çinko veya demir içeren ürünleri kullanmak daha doğrudur. Yine aynı şekilde sadece vitamin desteği gereken durumlarda da diğer mineralleri de içeren ürünlerin kullanılmasına gerek yoktur. Özellikle çinko ve demir birbirine karşıt etki gösterdiğinden ikisinin birlikte kullanılmamasına yada aynı ürün içinde birlikte bulunmamasına dikkat edilmelidir.
Beslenme yetersizliği ve iştahsızlık gibi durumlarda çocuğun besinlerle aldığı tüm vitamin ve minerallerin alımında eksiklikler oluşacağından yada tüm bu ögelerin birlikte alımının gerektiği hastalık durumlarında bu vitamin ve mineralleri birlikte içeren ürünlerin kullanılması daha faydalı olacaktır. Çinko, demir ve vitamin ihtiyacının karşılanmasında, bu takviyelerin yapılacağı yaşa, hastalığın süresi ve çeşidine, kullanım amacına göre ürünün içeriğinin bu ihtiyaçları karşılayacak düzeyde olmasına ve verilme süresinin bu faktörlere göre belirlenmesinde fayda vardır. Bu şekilde fazla ya da eksik, yani gelişigüzel alımlarda çocuklarımızı korumuş oluruz.



6- İştahsızlık bebek ve çocuğun yaşam kalitesini ne yönde etkiler. Ebeveynler de bu olumsuzluklardan etkilenir mi?
İştahsızlık çocuğun yetersiz beslenmesine ve bunun sonucunda da vücudun sağlıklı ve tüm fonksiyonlarını yeterince yerine getirmesini sağlayan besin ögelerinin alımına engel olur. Hastalıklara yatkınlık artarken ayrıca büyüme-gelişme durur, kilo alımı ve boy uzaması yetersiz olur. Ayrıca iştahsız çocukları olan ailelerde, özellikle çocuklarla daha çok birlikte olan annelerde, sıklıkla bu ciddi sıkıntılı sürece bağlı anksiyete ve depresif ruh hali ortaya çıkmakta, bu da çocuğa yansıyarak bu sürecin daha sıkıntılı hale gelmesine neden olmaktadır.



7- İştahsızlık sonucu gelişebilecek daha ciddi sağlık problemleri var mıdır? Varsa bunlar nelerdir?
Vücudun tüm işlevleri besinlerden aldığımız çeşitli maddeler kullanılarak yerine getirilir. Özellikle 0-2 yaş arasındaki iştahsızlık mutlaka nedeni tespit edilerek tedavi edilmesi gereken bir dönemdir. Çünkü 0-2 yaş arasında hayatın geri kalan döneminin temeli atılmaktadır. Bu dönemde vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve yağ gibi vücudun temel ihtiyaçlarındaki alımın eksik olması erişkin döneme negatif olarak yansır. Ayrıca ergenlik ğağındaki iştahsızlıklar çok ağır, hayatı tehdit eden anoreksi ve bulimnia gibi hastalıkların başlangıcı ya da belirtisi olabileceğinden çok dikkat edilmelid


FacebookTwitter

0 yorum:

Yorum Gönder

Merhaba!

Takip edin...

Canlı yayın ve videolar başladı!

Tüm videolar

×